Buyurun Beyim, para üstünüz. Saymaya hacet yok. Bozuklukları
saymadan cebine attı. Şoförün kendisini izlediğini fark etti. Bu andan
sonra muhakkak saymalıydı her para üstünü aldığı zaman. O andan
sonra da ne zaman kendisine "-Buyurun Beyim, para üstünüz" dense,
her seferinde para üstünü saydı. Çünkü, bu halinden faydalanılabilirdi.
Suistimale uğrayabilirdi güveni. Bu kadar itimat etmemeli! Hiç itimat
edilmemeli hatta hiç kimseye, hiçbir şeye karşı. Ne vardır hem şu
hayatta, neyi bilir, kaç insan tanır ona duyduğu sonsuz güveni ve
gözükapalıteslimiyeti hakikaten hakkeden ve bir zaman sonra bile
insanı yanıltmayan, duyduğu bu insani duyguları hissetmesinden
dolayı ve harcadığı zamandan, kalbinde açtığı yerden ve belki de bu
sebeple bu yeri daha çok hakkedecek kimseyi orada barındırmamış
olmasından, geçmişinden, şimdisinden ve yaşamayı umduğu fakat
artık imkansızlaşmış hayallerinden dolayı pişmanlık duydurtmayan
ne vardır? Hiçbir şey. Her şey bu kadar açıkken, inatlaşmak neden?
Her seferinde aynı sonucu beklemek, ummak neden?
Comments